Dün gece yine trajik bir maç izledi
Trabzonspor taraftarı.Artık sürekli olarak “yine” kelimesini kullanmaya
başladık ama taraftar olarak bizlerin
elinden bir şey gelmeyeceği de aşikar.
Gelelim dün geceki maça. Müsabakanın
son 5 dakikasına galip olarak girdiğimiz
bir maçı,her zaman yaptığımız gibi ellerimizle rakibimize verdik ve 1 puan dahi
alamadan evimize döndük.Peki neden mağlup olduk?Neden YİNE kazanamadık?Belki de
en önemli soru:Neden kazanamıyoruz?
Cevapları çok açık ve
net.Birincisi.iyi oynamıyoruz.Bakın dün akşamki maç istatistiklerine.Kim iyi
oynamış ve kazanmayı kim hak etmiş.Evet,verilmeyen
bir penaltımız,verilen yanlış ofsayt kararları var belki. Ama biz çok mu iyi oynuyoruz?
Geçen sene Trabzonspor’un en büyük silahı
ortasahası ve yüksek pas yüzdesiydi.Bu sayede de ligin en fazla gol atan takımlarından birisiydik.Ama bu seneye baktığımızda ortasahada her maç
rakibe verilen bir hakimiyet,çok çok düşük pas yüzdeleri,topu bir türlü gol
bölgesine taşıyamama ve bunların sonucunda da ligin en az gol atan takımı olmak
gibi bir sürü sorunumuz var.
İkincisi ise rakibimiz kim olursa
olsun her zaman kazanmayı bizden daha fazla istiyor.”Bu maçı kazanmalıyız”
düşüncesi sahadaki 11 oyuncudan en az
yarısında yok.Kaldı ki Trabzonspor’da futbol oynuyorsan bu yetenekten çok
yürekle olur.Taraftar hiçbir oyuncusundan sıradışı işler yapmasını veya her maç
4-5 gol atmasını beklemiyor.Yürekten oynayıp sahada herşeyini ortaya koyduktan
sonra mağlup olsa dahi,bu taraftar
oyuncusunu da,teknik direktörünü de,yönetimini de ayakta alkışlar.
Şuanda ligde 10 haftayı geride
bıraktık ve bu köprünün altından çok daha sular akacak.Umarız bu gidişat
değişir ve taraftarında artık yüzü güler.Bu taraftar oyuncularından tek bir şey
istiyor;
“Kazanın veya kaybedin.Ama yeterki
yüreğinizle oynayın.”
Görüş ve yorumlarınız bize mutluluk verir. :)